Macar Kültür Merkezi, bünyesinde bulunan kütüphanesine Macar tarihçi, araştırmacı ve Türkolog Imre Karácson’un adını verdi. Kütüphanenin açılışı 8 Mart 2022 tarihinde Macaristan’ın Türkiye Büyükelçisi Viktor Mátis, Başkonsolos Lászlo Keller, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve dünyaca ünlü Türkolog Pál Fodor’un katılımıyla gerçekleşti.
Liszt Enstitüsü – İstanbul Macar Kültür Merkezi, 19.-20.yy’da yaşamış, Türkçe’den Macarca’ya yaptığı çevirilerle tanınmış, Macaristan tarafından 1907’de ilk resmi arşiv sorumlusu olarak İstanbul’a tayin edilmiş, Tarih-i Osmanlı Encümeni Dış üyesi olmuş Imre Karácson adını düzenlenen bir törenle kütüphaneye verdi.
8 Mart Salı günü gerçekleşen törene Macaristan’ı temsilen Büyükelçi Viktor Mátis, Başkonsolos Lászlo Keller, tarihçi Prof. Dr. Pál Fodor, merkezin müdürü Gábor Fodor; Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve Macar Türkologlar, Türk çevirmenler ve diğer yetkili isimler katıldı. Açılış bu sene odak ülke Macaristan olan 7. İstanbul Uluslararası Yayıncılık Haftası kapsamında gerçekleşti. Açılış konuşması öncesi geleneksel kıyafetlerle Macar türkülerinden kısa bir dinleti gerçekleşti.
Törende açılış konuşmasında söz alan Prof. Dr. Pál Fodor, Karácson hakkında önemli bilgiler sundu:
Imre Karácson, o zamanki birçok yurttaşı gibi, 1877-78’de Macaristan’ı kasıp kavuran Türk dostluğu vesilesiyle Türkolojiye ilgi duydu. O dönemde Türk diliyle ve genelde Doğu tarihiyle ilgilenmeye başladı. 1890’lı yıllarda çok defa Balkanlar’a ve Anadolu’ya seyahat etti; bu arada iyi Türkçe öğrendi. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin İstanbul baskısına katıldı. Bu eserin çoğunlukla Macaristan ile ilgili olan altıncı cildi bir anlamda Macar baskısı olarak yayınlandı. 1902’de Macar Bilimler Akademisi kendisine bu cildin Macarcaya tercümesi görevini verdi, bu eseri 1904’te yayınlandı. Karácson, Avrupa tipi arşiv araştırmalarıyla zor durumdaki İstanbul arşivlerinin düzenlenmesini teşvik etti; tarih yazımı faaliyetleri ve Türk fikir hayatıyla sürdürdüğü ilişkileriyle ise çağdaş Türk tarih yazımının kurumsal düzeninin doğmasına yardım etti. İlk defa İstanbul’da bir Macar bilim enstitüsünün kurulmasına yönelik ihtiyacı dile getirdi. Haklı biçimde, kendi neslinden sonra gelen çağdaş Türk–Macar bilimsel ve siyasi ilişkilerinin kurucularından biri olarak unutulmadı ve unutulmayacaktır. Bu nedenle, yakın geçenlerde İstanbul’da kurulan Liszt Enstitüsü Macar Kültür Merkezinin kütüphanesine Imre Karácson’ın adını vermek çok yerinde bir fikirdi. Karácson’un vefat töreninde söylendiği gibi, kendisi gerçek silahlarla değil, bilgi silahıyla zafer kazanmanın en güzel bir örneğidir.
Konuşmasında Büyükelçi Viktor Mátis şu başlıklara değindi:
“Bir süredir çok iyi bir şekilde ilerleyen Macaristan ve Türkiye arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmek ve derinleştirmek istiyoruz. Bugün, Ankara’da büyükelçiliğimizde üç Türkolog, İstanbul’da ise hem başkonsolosumuz hem de kültür merkezimizde iki Türkolog görev yapıyor. Karácson’un bir sözü var, “silahlarla değil bilgiyle fethetmek” önemli. Biz bunu yapıyoruz. Türkiye’de en çok okunan Macar eseri Pál Sokağı Çocukları’nı bu zor günlerde tekrar okursanız bambaşka bir kitap ortaya çıkacaktır. Bu yüzden kültür ve edebiyatın önemini bir kez daha anlıyoruz. Bugün iki isteğim var, tıpkı Karácson ve kitabın kahramanı Nemecsek’in istekleri gibi, barış olsun ve kültür ile bu savaşı kazanalım.”
Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ise şu yorumda bulundu:
“Bu yıl gerçekleştirdiğimiz İstanbul Uluslararası Yayıncılık Haftası’nın onur konuğu Macaristan. Bu vesileyle çok değerli isimlerle tanıştık, önemli Macar Türkolog ve akademisyenlerle bir araya geldik. Bir diğer etkinliğimiz Macarca ve Türkçe karşılıklı olarak çeviri atölyeleri düzenledik. Macaristan devletinin Türkçe’yi çok iyi konuşan bir Büyükelçi ve beraberinde Türkolog diplomatlar göndermesi, iletişim ve etkileşim açısından çok kıymetli. Macaristan’la ilişkilerimiz her anlamda güçlenerek ilerleyecek.”